Aile sağlığı merkezi grup elemanları kadro istiyor

Hemşire Büşra Şahiner, tvDEN'de Gazeteci Mehmet Aydın'ın hazırlayıp

Hemşire Büşra Şahiner, tvDEN’de Gazeteci Mehmet Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Güne Bakış programına konuk oldu. Aile Sağlığı Merkezinde çalışan grup elemanlarının sorunlarını ve beklentilerini dile getiren Şahiner, “Aile Sağlığı Merkezlerini sağlık sistemine kazandırmak istiyoruz. Bunun için de çalışan refahının sağlanması ve ASM grup elemanlarına kadro verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Aile sağlığı merkezinde çalışan grup elamanları ve sistemin işleyişi hakkında bilgi veren Şahiner, “Aile hekimliği sistemine geçilince sistem ve çalışanlar çok değişti. Aile Sağlığı Merkezi, aileyi bütüncül olarak değerlendiren ve büyük sorunların daha önceden belirlenmesine yarayan koruyucu sağlık hizmetlerinin bir parçasıdır. Bu kurumda çalışan herkes kamu kurumuna hizmet eder. Aynı işi aynı özveriyle yapar. Ancak aile hekimliği sistemine geçtikten sonra ASM grup elemanı gibi bir fayda ortaya çıktı. Bununla birlikte hemşire, acil tıp teknisyeni (ATT), tıbbi sekreter, temizlik personeli dediğimiz kalifiye sağlıkçılar kadrosuz olarak çalıştırıldı. Çok düşük maaşlarla, olmayan güvencelerle her anlamda yıprandılar. Doktor tarafından işe alındılar ve işten çıkarma kararını yine doktor arkadaşlarımız verdi. Bu sistem altında yıpranmış 20 bin kişi var. Bizim patronumuz Sağlık Bakanlığı değil Aile Sağlığı Merkezinin doktoru oldu. Aile Sağlığı Merkezi bir işletme haline getirildi ve doktorlar da bu işletmenin başında oldu. Maaş pazarlığımı doktor arkadaşımla yapıyorum. Özlük hakkım yok, beyaz kod verme yetkim yok. Her anlamda doktora bağımlı hale geldik. Bu sistemde şu anda asgari ücretin altında çalışan ASM elemanları var. Bu kurumlarda ya yarı zamanlı ya da tam zamanlı çalışıyoruz. Yarı zamanlı çalışan üniversite mezunu bir hemşire arkadaşımın maaşı 3 bin lira. Tam zamanı çalışan arkadaşlarım da ise 6 bin 600 liraya çalışan arkadaşım var. Asgari ücreti görmeyen çok büyük bir kitle var. Maaşının bir kısmını elden alan, maaş bordrosu nedir bilmeyen arkadaşlarım var. Büşra hanım bordro nedir? deyip fatura gibi bir şey gösteriyorlar. Elektriğin, suyun faturası olur ama sağlık hizmetinin faturası olmaz” diye konuştu.

“HEKİMLERİMİZ ASLINDA BİZLERLE PATRON-İŞÇİ İLİŞKİSİ KURMAK İSTEMİYORLAR”

Aile hekimlerinin de bu sistem karşında memnun olmadıklarını belirten Şahiner, “Bu sistemde aile hekimlerimize görev tanımı dışında birçok iş yükü yüklendi. Kurumun tüm ihtiyaçlarını cari gider adı altında verilen ücretle yönetiyorlar. Kurumun doğalgazı, elektrik faturası doktor tarafından hesaplanıp organize ediliyor. Ben de elektrik faturası gibiyim. Benim maaşım bu cari gider üzerinden yatırılıyor. Hekimlerimiz aslında bizlerle patron-işçi ilişkisi kurmak istemiyorlar. Zamanını hastalara ve hasta sağlığına ayırmak istiyorlar. Son dönemlerde de zaten cari gider azaltıldığı için doktorlarımız da bu durumdan şikayetçi. Asgari ücrete zam yapılması ile birlikte ASM elemanlarının işsiz kalması an meselesi. 2 hafta içerisinde binlerce insan işsiz kalacak. Gerekçe ise şu; cari gider uygun düzeyde arttırılmazsa ‘ASM grup elemanları evine gider’ diyorlar. Ancak cari gider bugün arttırılsa bile yarın aynı sorunları yine yaşamaya devam edeceğiz. Bu sistem nasıl devam ediyor bilmiyorum ama şu an en büyük patlak verdiği dönemde. Hekimlerimiz de buna tepki gösteriyor ancak bunun çözümü gider arttırmak değil” ifadelerini kullandı.

“AŞILAR İLK ÖNCE KADROLU ARKADAŞLARA VERİLDİ”

ASM grup elemanlarını sağlıkçı olarak görmediklerini ve pandemi döneminde işe bile gidemediklerini aktaran Şahiner, “Pandemi bitti, alkış bitti, deprem bitti, özellikle pandemi dönemi bitti ama biz de bıraktığı etki bitmedi. Biz evde kal dedik ama kendimiz evde kalamadık kalmamalıydık da zaten. Ama sokağa çıktığımızda sağlıkçı olduğumuzu kanıtlayamadık işimize gidemedik. Maske tak dedik ama ASM'ye gelen maskelerden mahrum edildik kendi maskemizi kendimiz taktık. Aşılar çok önemli dedik kuruma gelen aşılar ilk önce kadrolu arkadaşlara verildi. Fıkra bu kadar ama komik değil. Sonra akşam saat 9 olunca da balkonlara çıktık bu sağlıkçılara alkışladık. Bizler ya İŞKUR üzerinden başvuru yapıyoruz ya da herhangi bir sağlık merkezine gidip doktorlardan iş talep ediyoruz ve olursa sözleşme imzalıyoruz. Bu şekilde mesleğimizi icra ediyoruz. Bu noktada da doktorlarımız denetleyemedi ve devlete de yükümlülüğü olan bir paravan şirket olayı ortaya çıktı. Doktor şirket hükümlerini bilmediği zaman paravan şirketler tarafından işçi alabiliyor. Bu anlamda da devletin kayıpları mevcut. Bu şirketler mağduriyeti arttırıyor. Bu yapıların Aile Sağlık Merkezlerine sızması bu sistemde çok kolay hale geldi” dedi.

“ESKİMEDEN EKSİLMEDEN GÜCÜMÜZE GÜÇ KATARAK BU YOLA DEVAM EDECEĞİZ”

Bugüne kadar seslerini duyurmak için birçok çalışma yaptıklarını ama geri dönüş alamadıklarını ifade eden Şahiner, “Biz çok büyük bir sağlık ordusuyuz. Basın açıklamalarımız oldu, televizyonlarda programlar yapıyoruz, mecliste görüşmelerimiz oluyor, sosyal medya platformunu etkili olarak kullanıyoruz ama henüz bize bir dönüş olmadı. Bu anlamda da müjdeyi vermek isterim. Aile Sağlık Merkezi grup elemanları sesleri daha gür çıksın diye artık bir dernek kuracak. Şimdi de biz ‘eskimeden eksilmeden gücümüze güç katarak bu yola devam edeceğiz’ diyoruz. 81 ilden hızlı bir şekilde organize olarak dernek adına da çalışmalarımız devam ettireceğiz” diye konuştu.

“DOKTOR YOKKEN GÖRDÜĞÜMÜZ SAĞLIKLA ŞİDDET DURUMUNDA NE YAPACAĞIZ?”

ASM meslek gruplarının taleplerinden bahseden Şahiner, “Öncelikli talebimiz bir iş güvencesidir ve belli belirsiz sıfatlardan kurtulmak istiyoruz. ASM grup elemanı ifadesine bir sağlık sektörüne yakıştıramıyoruz. Bunun yerine sağlıkçı denilmeli. Bizim bir talep dosyamız var. Çok değerli isimlerde aylardır, yıllardır dolaşıyor. Bizim en büyük sorunlarımızdan biri de sağlıkta şiddet olmamasını istiyoruz. Çok kısa bir süre önce bir aile sağlığı merkezinde bir doktor arkadaşımız hayatını kaybetti demeyeceğiz katledildi diyeceğiz. Güvenlik önlemi yok, AVM'ler kadar değer görmüyoruz. Ben bir stetoskopla AVM'ye giremedim kesici-delici alet dediler ve haklılar. Ama Aile Sağlık Merkezine neden bıçakla giriliyor, bu merkezlerde neden X-Ray cihazları yok, neden güvenlik personeli istihdam edilmiyor. Bunlar sağlık sistemi adına büyük problemler. O gün bir doktor arkadaşımız hayatını kaybetti ama yarın bir ASM elemanı beyaz kod veremediği için hayatını kaybedebilir. Beyaz kodun anlamı; sağlıkta şiddet durumunda kişinin kendini yasal olarak savunabilmesi adına verdiği bir haktır. Ancak biz bundan da mahrumuz. Çünkü beyaz kod verebilmem için doktorumun uygun görmesi lazım. İl Sağlık Müdürlüğü'nü arayacak. Peki doktor yokken gördüğümüz sağlıkla şiddet durumunda ne yapacağız? doktorum yok yarın gel diyemeyeceğimize göre biz bu konuda da yalnız bırakılan bir kesimiz. Bunun da önüne geçilmesini istiyoruz. Aslında aile sağlığı merkezleri sağlık sisteminden hem fiziki şartlar açısından hem çalışan refahı açısından çok uzaklaşmış bir kesim. Aile sağlığı merkezlerini sağlık sistemine kazandırmak istiyoruz. Bunun içinde çalışan refahının sağlanması ve ASM grup elemanlarına kadro verilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

“HAK ETTİĞİMİZ ŞARTLARDA ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”

Sorunlarının çözülebilmesi için mücadeleye devam ettiklerinin altını çizen Şahiner, “ASM grup elemanları olarak işimize severek gidiyoruz enerjimiz yüksek. Ama hak ettiğimiz şartlarda çalışmak istiyoruz. Sağlık sektöründe sevmeyen kimse bu işi yapamaz kimse bu şartlar altında çalışmaz. Aile Sağlığı Merkezlerinde hekimler kadrolu ve kamu dışı Aile Sağlığı Çalışanı (ASÇ) dediğimiz arkadaşlarımız kadroya geçti. Bunun dışındakilerin yani ASM grup elemanları, hekimlerin işletmesinde çalışan kişiler. Bu durum adalet ve eşitlik ilkesine aykırı. Bu noktada da ‘hani adalet mülkün temeliydi?’ sorusunu soruyoruz. Ama ne yazık ki bir cevap alamadık ama mücadelemize devam ediyoruz çünkü inanıyoruz” dedi.

“ŞU AN KENDİ ADIMIZA DERNEKLEŞİYORUZ”

Birçok sendikanın seslerini duyurmak için destekte bulunduğunu ve kendilerinin de başka sektördeki mağduriyetlere destek olmaya devam edeceklerini belirten Şahiner, şunları söyledi; “Bu konuda birçok sendika bize destek oluyor ama resmi olarak herhangi bir sendikaya bağlı değiliz. Şu an kendi adımıza dernekleşiyoruz. Ama bunun öncesinde birçok sendikayla hem sosyal medyada hem meydanlarda sesimizi duyurmak adına birçok çalışma yaptık. Bizim haricimizde ek derslilerin mağduriyeti var. Ben onlara ek dertliler diyorum. Çalışma şartları bize çok benziyor. Onların da bir iş güvencesi yok. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda çalışıyorlar. Asgari ücretin çok altında çalışıyorlar. Sosyal medya üzerinden onlara da destek veriyoruz. İkinci bir grup ise memur kesimine destek veriyoruz. Bu arkadaşlarımız da bizim için bir zam belirlendi ancak onun üzerinden çok su aktı. Bu zam elimize geçmeden eridi her şeye zam memurun payına ise gam düştü diyorlar. Talepleri ise maaşlarının tekrar günümüz şartlarına göre revize edilmesi, vergi diliminin sabitlenmesi, büyükşehirlerde yaşayan memurlarımız için kira desteğinin arttırılmasını istiyorlar. Memur refaha ersin, devletin memuru yoksun olmasın diyorlar. Bu arkadaşlarımızı da destekliyoruz. Her kesimin mağduriyetinin giderildiği bir 2023 hayal olmasın. Bizim bu sorunlarımızın çözülmesinin tek sebebi bakanlığa bağlanmasıdır. Çok kısa bir sürede çözüm bekliyoruz çünkü çok fazla arkadaşımız işsiz ve işsiz kalacak. Çok geç olmadan bir çözüm bekliyoruz. Okumuş herkesin okuduğuna pişman edilmemesini istiyoruz. Doktor doktordur, işveren olamaz. Aile Sağlığı Merkezi ticarethane değildir.” (Millet Haber Ajansı)