Aydın'da ilkleri başaran Uluçay'dan uyarılar

TAKİP ET

Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Mehmet Uluçay, polikliniğe

Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Mehmet Uluçay, polikliniğe en çok başvurulan sebeplerin eklem, boyun ile bel ağrıları gibi omurga kaynaklı ağrılar olduğunu belirterek insanların ağrı çektiğini vurguladı.

 

tvDEN ekranlarında Selime Aydemir’in hazırlayıp sunduğu Uzmanına Sor programının konuğu olan Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Mehmet Uluçay, omurilik ve beyin hastalıkları hakkında bilgi verdi. Uluçay, “her fıtık ameliyatla tedavi edilmez” dedi.

 

“AYDIN’IN İLK OMURGA AMELİYATINI YAPTIM”

 

1993 yılında Aydın’ın Koçarlı ilçesinde İbrahim isimli bir bebeğe ilk omurga ameliyatını yaptığını ifade eden Op. Dr. Mehmet Uluçay, “93 yılında Koçarlı'da İbrahim bebeğe ilk omurga ameliyatını yaptım. Üniversiteden buraya gelince çok eksikler vardı. Buna rağmen temin ettik, her şeyi bir bir yerine getirdik. Hastamızın beyninde su toplaması vardı. Ameliyatını yaptım ve gayet de başarılı geçti. Her ameliyatımı hala daha ilk yapıyormuş gibi heyecanla yapıyorum. Mesleğime olan saygım ve sevgim den dolayı heyecanım büyük. Daha sonra tümör ameliyatları, omurga ameliyatları yaptık. Binlerce kişiye faydamız oldu. Kimseye zarar verdiğimi düşünmüyorum. Hep daha iyi olsun diye uğraştık ve üst düzeyde ameliyatlar yaptık” diye konuştu.

 

“OMURGA KIRIKLARI TOPLUMUMUZDA ARTIŞ GÖSTERİYOR”

 

Omurga sağlığının insan için hayati önem taşıdığını vurgulayan Uluçay, omurgada meydana gelen hastalıkları ve bu hastalıkların tedavisinde kullandıkları yöntemleri şu ifadelerle aktardı: “ Omurga kırıklarını toplumumuzda şu anda çok görüyoruz. Omurganın kırılması kemiğin kırılması demektir. Omurilik zedelenmesi meydana geldiği zaman ezilme sonucunda beynimizden gelen elektrik aşağıya iletilemediği için kollarımız ya da bacaklarımız çalışmıyor. Felç oluyoruz. O kırılan omurganın omuriliğe zarar vermemesi için sabitleme yapıyoruz. Yani halk arasında denilen platini gerçekleştiriyoruz. Bazı kırıklarda omurganın içerisine çimento dediğimiz doldurma işlemi yapıyoruz. Omurganın kayması dediğimiz şey ise kayma sonucunda omurilik içerde sıkışıyor . Omuriliğin geçtiği kanal küçülüyor. Bu da hastalarda yürüme zorluğu, kısa mesafe yürüdükten sonra beklemek zorunda kalmayı beraberinde getiriyor. Bu durma mesafesi çok kısa mesafeye düştüğü zaman daha ilerisinde idrar tutamama gibi, ayaklarda güçsüzlük, felç gibi sonuçlara yol açabiliyor. Kayan kemiklerin üzerindeki kırılmış ya da baskı yapan bütün kemiklerin parçaları alınıyor”

 

Uluçay sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Omurgada kırılma sonucunda içinden geçen omurilik eziliyor ve kollarımızı kaldıramıyoruz, ayaklarımız tutmaz hale geliyor. Bu son derece tehlikeli ve kötü bir durumdur. Araç içi kazalarda emniyet kemerimizi düzgün takarsak, arabanın başlığını başımıza değecek şekilde yakın tutarsak arkadan çarpmalarda, ani frenlerde, ani eğilip kalkma sonucunda oluşan boyun kırıklarını önlemiş oluruz”

 

“BOYUN FITIKLARI BELİRTİSİNİ SOL KOL AĞRISI İLE VERİR”

 

Hastaların sol kol ağrısı ile polikiliniğe başvurmalarının en önemli sebebinin fıtık olduğunu vurgulayan Uluçay, bu belirtiyi hastaların görmemezlikten gelmemelerini kaydetti.

 

Op. Dr. Mehmet Uluçay, fıtıklarla ilgili şu ifadeleri kaydetti: “ Boyun fıtıklarında boyundan kola vuran çok şiddetli ağrı olur. Vakit geçirmeden bir uzmana görülmekte fayda var. Elinizle boyun fıtığını tespit edemezsiniz. Fıtık içerde, derindedir. El ile tespit edebilmesi mümkün değildir. Elinize gelen şeyler sadece et dokusudur. Fıtıklarda önemli olan ayaklarımızın özellikle belirtileri için söylüyorum bacağımızın uyuşması, kuvvetsizleşmesi, ilerlemesi iyi bir şey değildir. Tam felç dediğimiz ayağımızı çekememe, basamama gibi durumlarda ameliyat olsa bile düzelmesi çok zordur. O yüzden mümkün olduğunca erken gitmek lazım. Fıtık ameliyat olacak diye bir kaide yoktur. Bazen sadece korumak gerekir. Fıtık patlaması dediğimiz şey ise fıtığın olmaması bir gereken bir yere kayması demektir”

 

“HAFİF ÇARPMALARDA BİLE KONTROLE GİDİLMELİDİR”

 

Beyinde oluşan hastalıklar hakkında da bilgi veren Uluçay, erken tanının önemini vurguladı. Uluçay, “ Beynimizin içerisinde tüm omurilik boyunca su dolaşır. Beyin kanaması dediğimiz şey özellikle belirli yaş gruplarında çeşitli nedenlerle kan sulandırıcı kullanmış vatandaşlarımızda basit çarpmalarda bile önemsemeleri gerekir. Beyin kabuğu arasında bir sıvılaşma oluyor. Bu çarpma anında olmayıp daha sonradan da ortaya çıkabiliyor. Bir MR çekiminin şart olduğunu düşünüyorum. Kan sulandırıcı kullanıyorlarsa hafif çarpmalarda kontrollerini yaptırmaları gerekiyor. Unutkanlık, idrarını tutamamak, kısa adımlarla yürüme gibi beynin içindeki boşluklarda su birikmesi gibi hasarlar olabiliyor. Erken tanı koyulursa tedavisi yapılabiliyor çok gecikirse tedavisi zor oluyor” ifadelerini kullandı.

 

“BEYNİ BESLEMEMİZ GEREKİR”

 

Uluçay son olarak , “Beyinde oluşan rahatsızlıklarda anlatmakta ve anlamada zorluk çıkabilir. Konuşmanız zorluklar çıkabilir. Böyle durumlarda bir hekime müracaat edilmelidir. Bu bir beyin tümörü müdür beyin damar tıkanmasıdır buna fark edilebilir. Her zaman aynı gittiğiniz yoldan gitmeyin. Yeni şeyler okuyun, farklı insanlarla temas edin. Beyin sürekli uyarılırsa daha çok çalışıyor. Daha zinde kalıyor. Çalıştırmazsanız bana ihtiyaç yok diyor ve kendi kabuğuna çekiliyor. Beslenme çok önemli kötü beslenmemek lazım” ifadelerini dile getirdi. (Millet Haber Ajansı)