"Bayramda mutlaka ara öğün yapmalıyız"

TAKİP ET

Diyetisyen Rabia Yoran, tvDEN'de Selime Aydemir'in hazırlayıp sunduğu Uzmanına Sor

Diyetisyen Rabia Yoran, tvDEN'de Selime Aydemir’in hazırlayıp sunduğu Uzmanına Sor programına konuk oldu. Kurban Bayramı’nın merak edilen konularından biri olan beslenme hakkında tavsiyelerde bulunan Yoran, “Bayramda kurban eti sonrasında diyelim ki öğlen yemeğini yedik, ‘akşam çok yeriz arada herhangi bir şey yemeyelim’ dememeliyiz. Bu tam tersi akşam daha çok yemenin de kapısını açan bir şey oluyor“ dedi.

Kurban Bayramı’nda nasıl beslenilmesi gerektiği hakkında konuşan Yoran, “Bayramda çok kaçırdık diyelim vücudumuz, ‘geçen hafta az yemişti ben bunu tolere edebilirim’ gibi bir mantıkla çalışmıyor. Bu bir depolanma sürecidir. Bir önceki hafta çok az yediğiniz de ya da bir sonraki hafta çok tükettiğinizde bu açığı kapatmıyorsunuz. Yemeyi çok seviyoruz ve her şeyin tadını bilmeliyiz, hiçbir şey aklımızda kalmasın. Bilmekle doyumluk tüketmek arasında çok ciddi bir fark var“ ifadelerine yer verdi.

“ATIŞTIRMALIKLARIMIZI MUTLAKA GERÇEKLEŞTİRMELİYİZ“

Bayramda akşam yemeği düşünülerek öğün atlanılmasını doğru bulmadığını belirten Yoran, “Bayramda kurban eti sonrasında diyelim ki öğlen yemeğini yedik, akşam çok yeriz arada herhangi bir şey yemeyelim dememeliyiz. Bu tam tersi akşam daha çok yemenin de kapısını açan bir şey oluyor. Atıştırmalıklarımızı mutlaka gerçekleştirmeliyiz, öğle yemeğini atlayıp akşam yemeğini beklemesinler. Yemeklerde özellikle yüksek lifli grupları ekmeklerinin yerine koyabilirler. Orada da şöyle bir porsiyonlamamız var. Bir dilim ekmek haklarının yerine ortalama 2-3 kaşık kadar bunları tüketebiliyorlar“ diye konuştu.

“ETİ YIKAMAK, DOĞRU BİR UYGULAMA DEĞİL“

Kurbanın saklama ve tüketim aşaması hakkında bilgiler veren Yoran, “Devlet eliyle belirlenmiş bazı yerleri daha steril kabul ediyoruz. Böyle yerleri tercih etmeliyiz. Kesim aşamasından sonraki saklama aşamasında da sterilizasyonu mutlaka takip etmek zinciri bozmamak gerekiyor. Temizleyelim diye etleri yıkama eylemi gösterenler var, bu çok doğru bir uygulama değil. Çünkü o etin nemli kalması halinde ciddi bir bakteri üreme durumu oluyor. Tüketim aşamasında birer parça kullanacağımız kadarını paketleyelim. Saklamak için en iyi versiyon, kuşbaşı şeklinde saklamadır. Kesilen kurbanda ciddi bir sertleşme durumu söz konusu olur o yüzden mümkün olduğunca eti bekletmek lazım. Ortalama 12-24 saat arası eti dinlendirelim, et tamamen yumuşasın ve sindirilebilir hale gelsin istiyoruz“ açıklamalarında bulundu.

“ETİN YANINDA SALATA TÜKETMELİYİZ“

Sindirim sorunları ile ilgili sorunlarda neler yapılması gerektiğini söyleyen Yoran, “Etin yanında pilav veya makarna ile tüketmemeliyiz. Etin yanında özellikle C ve E vitamini desteği olabilmesi için salata ile beraber tüketelim. Bu etin içerisindeki demirin de emilimini kolaylaştırıyor, etin de sindirimini çok rahatlatıyor. Ben organik elma sirkesi öneriyorum. Şöyle yüzeysel bir tarif olarak, 1 litre suya birazcık maydanoz, limon doğrayalım, 4-5 tane karanfil, hem şekeri dengelesin, hem aromasını yükseltsin diye bir tane tarçın atalım. Yaklaşık 3-4 yemek kaşığı kadar elma sirkesi ekleyelim. Ertesi güne kadar bekletip içebilirler. Bayram sonrası da hazımsızlık için birkaç günlük detoks yapılabilir ama lütfen onlara çok güvenmesinler. Önemli olan sağlıklı beslenme ve bu hayatın her alanında olmalı“ şeklinde konuştu.

“YAZIN KİLO VERMEK DAHA KOLAYDIR“

Yoran, Moderatör Selime Aydemir’in ‘kış aylarına göre yaz aylarında kilo vermek daha mı kolaydır?’ sorusunu şöyle yanıtladı;

“Bu doğru kabul edilebilir. Kışın hepimiz kilo alma eğilimi gösterebiliyoruz. Kışın metabolizma hızı yavaşlıyor. Yazın metabolizmamız kendisini yavaşlatıyor, sıvı kaybımız yüksek olduğu için yüksek sıvı almaya çalışıyoruz. Hem de dışarda olma daha hareketli olma eğilimimiz var. Bunlardan kaynaklı olarak yazın kilo vermek daha kolaydır. Yazın kolay verebiliriz ama kişiye bağlı durumlarla bu durum tersine de dönebilir.“

İKAMESİ OLMAYAN TEK ŞEY SUDUR“

Su içmekte zorlananlar için tavsiyelerde bulunan Yoran, “Her şeyin bir ikamesi var ikamesi olmayan tek şey şu bizim için. Gönül ister ki hiçbir aroma eklemeden saf su içebilelim ama yapamıyorlarsa da, idrar söktürücü olmayan grupları tüketsinler. Tarçın, nane ekleyebilirsiniz bunların idrar söktürücü özelliği kuvvetli değildir. Yine de su içmediğiniz sürece yaptığınız hiçbir şeyin anlamı yok. Ev yapımı dondurmaları tercih edebiliriz belki kendimiz yapabiliriz. Paketli dondurmalar da koruyucu içeriği çok yüksek oluyor. Dondurmaları ara öğünlerin yerine koyuyoruz kesinlikle ana öğünlerin yerine koymuyoruz. Yerken de 2-3 topu geçmezsek şahane olur“ dedi.

“SAĞLIKLI YAŞAMI HAYATIMIZA EMPOZE ETMELİYİZ“

Kilo verdikten sonra kilo koruma döneminde yapılması gerekenleri vurgulayan Yoran, “Bir tatil veya bayram olduğu zaman bir anda bütün bilgilerimiz beynimizden uçuyor. Nasıl kilo verdiğimiz unutuyoruz. Bir anda almaya başlıyoruz panik yapıyoruz işler sarpa sarıyor. Beslenme de hatalar yapmaya başlamışsınızdır bunları düzeltmeliyiz. Çünkü koruma ve kilo verme süreci bir anda olabilecek ve görev gibi yapılabilecek bir şey değildir. Sağlıklı yaşamı hayatımıza empoze etmek, kendimize iyi gelecek sistemi oturtmamız gerekiyor“ şeklinde konuştu. (Millet Haber Ajansı)