"Sincan Yeni Yüzyıla Hazır" 5 yıllık İcraat Proje Tanıtım Toplantısı Yapıldı.
Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan 5 yıllık icraat ve proje tanıtım toplantısında
Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan 5 yıllık icraat ve proje tanıtım toplantısında konuştu. Ercan, "Sincan Yeni Yüzyıla Hazır" mottosuyla, yine Sincan Belediyesinin ilçeye kazandırdığı Sinan Şamil Sam Spor Salonu'nda hayata geçirdikleri projeleri anlattı..
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan HAn Özcan'ında katıldığı programda Sincan Belediyesi tarafından düzenleneni 5 Yıllık İcraat Proje Tanıtım ve Değerlendirme Toplantısı’na yoğun bir katılım oldu.
Murat Ercan, Sincan'da "Önce İnsan, Öncü Sincan" sloganıyla gerçekleştirilen hizmetleri katılımcılara anlattı.
Murat Ercan, “Sincan Yeni Yüzyıl’a hazır” teması ile düzenlenen toplantıda şunları kaydetti:
-Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi önümüzdeki yüzyıl Türkiye yüzyılı olacak. Biz de Sincan Belediyesi olarak Türkiye Yüzyılı'nda biz de varız diyoruz. 5 yılda 2017 Kasım itibariyle 5 yılda yaptığımız faaliyetleri projelere isterseniz birlikte göz atalım:
-Belediyecilik bizim açımızdan iki ana anlayış çerçevesinde değerlendirilebilecek bir kavram. Birincisi temel belediyecilik dediğimiz bir kavram. İkincisi de yeni nesil belediyecilik. Çatısı altında toplayabileceğimiz kavramlar bütünü. Temel belediyecilik meselesi benim gittiğim yerlerde uzun uzun anlatmadığım konular. Bunlar zaten üzerimize vazife olan konular.
-534 araçlık, iş makinelerinden, otobüsünden vs oluşan kocaman bir filomuz var. Bu filomuzu büyük oranda yeniledik. Tertemiz bir Sincan mottosuyla temizlikte zaten marka olan Sincan'ı daha da yukarılara taşıyoruz.
Yüz binlerce ton asfalt, kilometrelerce yol, 67 yeni park ekledik. Zaten yeşil alan noktasında Sincan AB standartlarının da üzerinde ama biz yetinmiyoruz, daha da fazlasını yapmaya devam ediyoruz.
-Pazarlarımızın sayısını artırdık, üstünü kapattığımız pazarlar var. Kadın el emeği pazarları var. Burada kadınlar el emeğini, göz nurunu ev ekonomilerine dönüştürüyorlar. 5 tane köylü pazarımız var. Bunlar sadece Sincan'a değil, civar tüm ilçelere hitap eden, geniş bir hinterlanda hitap eden, vatandaşın gelip tazecik organik ürünleri bulabildiği meşhur pazarlar. Ücretsiz pazar servisimiz var. Pazardan vatandaşlarımızı yüküyle evlerine ücretsiz taşıyoruz.
-Ulaşım master planından bahsetmek istiyorum. Aslında bu konu büyükşehirlerin sorumluluğunda. Ama biz kayıtsız kalamadık. Sincan'ı ulaşımda ve trafikte rahatlatmak için uzun bir süredir çalışma içerisindeyiz ve inşallah önümüzdeki birkaç ay içerisinde bunu tamamlayacağız ve 2024'te Ankara Büyükşehir Belediyesini partimize kazandırdığımız zaman hemen uygulanabilecek bir proje halinde.
Yeni nesil belediyecilik kavramı ikinci üst başlık. Burada gönül belediyeciliği, sosyal belediyecilik, üretim ve istihdam belediyeciliği, çevre dostu belediyecilik ve akıllı şehir uygulamalarını alt başlık olarak sayabiliriz.
-Gönül belediyeciliği Sayın Cumhurbaşkanımızın literatüre kazandırdığı bir kavram. Belediyeciliğin nasıl vatandaşla aynı seviyede bir ilişki, bir duygudaşlık, bir hemhal olunma ilişkisi olduğunu anlatan bundan daha güzel kavram olamaz.
Bu anlamda mahalle meclislerimiz, 57 mahallemizde sürekli artık rutine bindirdiğimiz, soğuksa kapalı mekânda, sıcaksa mahallenin uygun bir yerinde Savaş Ay formatında toplantılar. Yani kimsenin soracak sorusu, söyleyecek sözü kalmayıncaya kadar süren toplantılar.
-Sonra gençlerle baş başa programlarımız var. Okul okul dolaşıyoruz. Gençlerimiz ile bir yerlere geliyoruz onlarla şehrimize dair geleceğe fikir alışverişlerinde bulunuyoruz ve ben belki onlardan daha fazla ben faydalanıyorum. Çünkü gençlerin bu dijital dünya üzerindeki hâkimiyetleri bizimle tartışılmaz.
-Tabii bunun yanında kadın-kadın aile sohbetlerimiz var, sadece kadınları konuk ediyoruz ve alanda yetişmiş hanım kardeşlerimiz uzman onları davet ediyoruz. Ben bu programlara sadece selam vermek için geliyorum zaten selamdan sonra beni kapı dışarı ediyorlar, kadın kadına sohbetlerde interaktif bir ilişki içerisinde kadınlarımız hem bilgilenmiş oluyor hem sohbet imkânı bulunuyor.
-Ve halk günlerimiz; vatandaşı ağırladığımız, randevularımız ve bu sayede tabii çok sayıda vatandaşımız geliyor, onların dert ve şikâyetlerini dinliyoruz. Mesela bir teyzemiz geldi dedi ki: ‘Ben dişimi yaptıracağım’ dedi. Ben de dedim ‘Herhalde yanlış geldi, karşıda dişçi var.’ Teyzeciğim dedim ‘Acaba yanlış mı girdin? Burası belediye.’ Yok dedi, ‘Yanlış girmedim’ dedi. Ben dedim ‘Şimdi nasıl yardımcı olabilirim?’ Dedi ki teyze ‘Ben yaşlıyım. Paradan da çok anlamam. Şimdi giderim bir yere, doğru düzgün işimi yapmazlar’ dedi. ‘Çok da para alırlar’ dedi. ‘Ben sana geldim’ dedi, ‘Sana güvendiğim için sen beni iyi bir dişçiye yönlendir. Pazarlığını yap. Çok da para almasınlar benden.’ Ne kadar çok hoşuma gitti, tamam dedim. Hemen teyzemize yardımcı olduk ve böyle bir duygu ilişkisi, böyle bir güven ilişkisini kurmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum tabii ki.
-7/24 hizmet veren çözüm merkezimiz var. Vatandaşlarımızın her istediği zaman, işte WhatsApp üzerinden, sosyal medya üzerinden, telefon üzerinden, her türlü iletişim sisteminin üzerinden ulaşabildiği ve şikâyetlerini, taleplerini hızlıca geri dönüş yaptığımız bir sistem. Bu da tabii çok kıymetli bir ilişki oluşturuyor vatandaşlarımızla aramızda.
-Bunun yanında esnaf gezmeleri, sanayide fabrika gezintileri vesaire, ev ziyaretleri, şehit ve gazi ailelerimize hasta ziyaretleri, çat kapı ev ziyaretleri ve hoş geldin bebek ziyaretlerimiz var. Öyle yeni bebeği olan ailelerimizi ziyaret ediyoruz. Allah bahtını açık etsin, hayırlı evlat olsun diye uğurluyoruz tabii.
-Sosyal belediyecilik başlığı altında şöyle değerlendiriyorum. Şimdi birincisi sosyal yardım meselesi, birde sosyo kültürel faaliyetler. Bizim bir hayır çarşımız var, Yarım Elma isminde bir hayır çarşısı kurduk. Burada her şey sıfır, bütün eşyalar, elbisesi, ayakkabısı, oyuncağı, gıda, temizlik, gelinlik, damatlık bu şekilde dolu mağaza. Ve burada vatandaşlarımızı ihtiyaç sahibi kardeşlerimizi alıyoruz. İstediklerini alıyorlar, çocuklar rengini deseninin beğenerek alıyorlar. Ve bir mağazadan alışveriş yapıyormuş hissi ile ihtiyaçlarını karşılamış oluyorlar.
-Aynı zamanda sosyal destek kartı uygulamasını bir 4 yıldır yapıyoruz. Şimdi bazı belediyeler sanki kendileri keşfetmiş gibi anlatıyorlar ya, biz bunu 4 yıldır yapıyoruz. Para yüklüyoruz, vatandaşlarımız istediği mağazadan, istediği marketten ihtiyaçları ne ise onu alıyorlar.
-Ayrıca çölyak desteğimiz var, onlara da kartlarımız var. Glutensiz ürünlere ulaşma, satın alma meselesinde yardımcı olmak için kartta parasal destek veriyoruz, günlük çölyak ekmeklerini de ücretsiz dağıtıyoruz.
-Günlük, bin 300 kişiye sabah akşam günde iki öğün sıcak yemeklerini dağıtıyoruz ücretsiz. 10 binlerce çorba dağıtıyoruz, istasyonda, hastanede, okul çevrelerinde vs. Cenaze hizmetlerinde şöyle bir şey söyleyeyim.
-Bir kardeşimiz geçtiğimiz günlerde yolumu kesti, dedi ki başkanım yakında bir yakınını kaybetmiş. Dedi ki bir tek bizim yerimize ağlamadığınız kaldı. Sağ olun dedi. Yani çadırı, böreği, gül suyu, hocası, Türkiye'nin her yerine ücretsiz cenaze nakli ile. Yani bu günlerde vatandaşının yanında olmak tabii çok kıymetli.
-Evlenemeyen, düğün yapamayan gençlerin düğününü yapıyoruz. Birbirlerini sevmişler kaçmışlar, avuçta bir şey yok düğün yapamamışlar. Bunlara düğün yapıyoruz, eğlencesi, müziği, salonu gelinliği, damatlığı, eşyasını da düzüyoruz. Hatta damadın iş bulması konusunda yardımcı oluyoruz, damadın işi yok ise.
-Toplu sünnet, geçtiğimiz yaz 600’ü aşkın çocuğumuzun toplu sünnetini yaptık.
-Evde temizlik ve tadilat… Şimdi böyle garibanlar var, yalnız yaşayanlar var, engelli var, yaşlı var ve bunlar temizlik yapamıyorlar. Bizim ekiplerimiz gidiyor, rutin periyodik temizliklerini yapıyorlar. Ve evde tadilat ihtiyaçları varsa onları da gideriyorlar.
-Ve bunun yanında kırtasiye yardımları, okul döneminde çeşitli yardımlar ve yakacak yardımları yapıyoruz.
-Pandemi döneminde tabii. 2 yıl süren dünyayı alt üst eden süreçte bizde gündemimizi değiştirdik. Ve sürekli ilaçlamalarla, binlerce maskeyi ücretsiz dağıtarak, 65 yaş üstü kronik ve hastalar için adeta bir tim kurduk. 100 kişilik yaklaşık olarak 30 araçta buraya tahsis ettik. Bu arkadaşların işi alo diyene adresine eczanesi, marketi, pazarı, faturası ne varsa bunları yaptılar.
Sosyo kültürel anlamda, bunun bir eğitim ayağı var. Tabii eğitimde, kreşlerle, anne çocuk evleriyle okul öncesinden başlıyoruz. Sonra bir konservatuar kurduk 3 yıllık, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi hocaları gelip ders anlatıyorlar.
Gastro akademide şef yetiştiriyoruz, orada yaş pasta, kuru pasta, yemek vb. her türlü… Onu da Başkent Üniversitesinden hocalarımız ile yapıyoruz. Akademik boyutları var. Hobi ve meslek edindirme kurslarımız, gençlik merkezlerimizde 37 branşta hobi, meslek edindirme çok sayıda kurslar düzenliyoruz.
-Dijital soru bankası ile üniversiteye hazırlanan gençlere bir modül hazırladık. Bunu telefon, tablete yüklüyorlar. 17 yayınevine ait 980 kitap 350 bin soru. Gençlere diyorum ki, ‘Başka para verip bir kaynak almanıza gerek yok, bu size yeter.’
-Engelli Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi yaptık, burada da otistik gençlerimizi rehabilite edeceğiz.
Askeriye okullar sınavının, bu gençler parkur alıyorlar, parkur hazırladık gençlere. Ücretsiz bu sınavlara hazırlanan bu sınavlarımızda gençlerimiz çalışıyorlar.
Bilim Merkezi, Matematik Müzesi, Dijital Dönüşüm Akademisi
Bilim ayağında şu anda T3 Vakfı ile birlikte hareket ediyoruz. Biz mekânı hazırladık, şimdi ekipmanların yerleştirilme süreci var. Bir bilim merkezi kuruyoruz, dünya teknoloji atölyeleri ile çok önemli olan, bizim için milli teknoloji hamlesine yakışır. Yüksek teknoloji üretme kapasitesine sahip gençler yetiştirmek amacımız. Matematik müzesi kurduk, diyoruz ki matematik fobisini gençlerin üzerinden atalım. Gençler buraya gelsin, 3 boyutlu somut sempatik matematik formüllerine dokunuyorlar. Ve dijital dönüşüm merkezimiz var, dijital dönüşüm akademimiz var. Burada e-kodlamadan, e-ticaretten, dijital fotoğrafçılığa kadar bilişim ve dijital dünyanın yeniliklerini gençlerimize anlatıyoruz.”