Terzilik mesleğinin son ustalarından

TAKİP ET

Aydın'ın Efeler ilçesinde 44 yıldır, dikiş makinesiyle küçük

Aydın’ın Efeler ilçesinde 44 yıldır, dikiş makinesiyle küçük terzi atölyesinde dikim yapan terzi Asım Yalçınkaya, mesleğini ilk günkü aşkla sürdürüyor.

 

El emeği ağırlıklı mesleklerden biri olan terzilik, eski anlamını kaybederken, terzilerin çoğu kıyafet daraltma, tamir işlemleriyle ilgileniyor. Geçimlerini sağlamaya çalışan eski terziler, bir yandan da mesleği ayakta tutmaya çalışıyor.

 

Efeler ilçesindeki atölyesinde terzilik yapan 54 yaşındaki Asım Yalçınkaya, ilkokul yıllarında çırak olarak başladığı terziliği 44 yıldır devam ettiriyor. Teknolojinin gelişmesiyle mesleğe ilginin azaldığını söyleyen Yalçınkaya, gençlerin terziliğe ilgi duymadığından yakınıyor.

 

"10 YAŞIMDAN BERİ BU İŞİ YAPIYORUM"

 

Mesleğe büyük hevesle başladığını ve gençlerin aynı hevesi yaşamadığını dile getiren Yalçınkaya, “Mahallemizde bir terzi vardı, okula gidip gelirken dükkânı görüyordum. İlgimi çekti ve yaz tatilinde terziye gidip çalışmak istediğimi söyledim. Yaşım küçük olduğu için seneye gel dediler. 5’inci sınıfı bitirdikten sonra 10 yaşında terzide işe başladım. Aslında iyi ki de başlamışım. O ustamla 4 yıl çalıştım ama olmadı, aynı yerde kalınca kendimi geliştiremedim. Başka bir yerde terziliğe devam ettim. Ama orda da istediğim olmadı, benim kendi kurallarım vardı. İşimin en iyisi yapmak istedim, işimde disiplinliydim. Hiçbir işveren tarafından işim sonlandırılmadı. Hep işlerine yaradım en iyisi yaptım. Ustalarım hep değişti ama mesleğim hiç değişmedi. Bende ki yetenek ustalarıma fazla geldi. Ben müşterilerime zarar vermek istemiyorum, onları mağdur etmeden ince işçilikle işimi yapıyordum ama bu ustalarım tarafından çok onaylanmadı ve oradan da ayrıldım. Yine aynı ustamın vesilesiyle 1994 yılında kendi dükkanımı açtım. O gün bugündür de kendi mesleğimi aşkla icra ediyorum” dedi.

 

"BİZİM MESLEĞİMİZ ÖLMEZ"

 

Meslekte çırak yetişmediği için üzüldüğünü kaydeden Yalçınkaya, “Günümüz gençlerinden bazen kendi kendime hayıflanıyorum. Çünkü bu mesleğe ilgi duymuyorlar. Tabi ki eğlensinler, kendilerine zaman ayırsınlar ama böyle meslekleri de öğrensinler, kendilerini geliştirsinler. Başka alanlarla da ilgileri olsun. Ben, zihnimi devamlı açık tutmaya çalışırım. Çırak yetişmediği noktada konfeksiyon dediğimiz seri üretim imalat yapan atölyeler devreye girecek. Ya da eli iğne iplik tutan herkes ben terziyim diye meydana çıkacak. Okulda öğrendim kursta öğrendim diyenlerin ne yazık ki pratiği yok. İşin özü; yaptığın işi ya seveceksin ya da sevdiğin işi yapacaksın”

 

 

 

"MESLEĞİN ESKİ ANLAMI KALMADI, EKONOMİK SIKINTI BİZİ DE ETKİLEDİ"

 

Terziliğin eski anlamı kalmadığını vurgulayan Yalçınkaya, “İnsanlar artık kaliteye bakmıyor ucuz olsun yeter diye düşünüyorlar. Bütçesine göre hareket ediyorlar, kumaş kalitesine çok bakılmıyor. Eskiden böyle değildi artık az iş çok para meselesi oldu. Buda müşterileri korkutuyor tabi. Karşılığını alamayacaklarını düşünüyorlar ya da ücret fazla geliyor. Ülkede yaşanan krizden bizlerde etkilendik, emekliyim ama yine devam ediyorum. İnternet alışverişi de çıkınca tabi bizim işlerimizde düşüş oldu” dedi. (Millet Haber Ajansı)